Cassini's Diaries : Sound of Saturn

Cassini's Diaries
Sound of Saturn

Satürn’ün ve dolayısıyla Cosmos’un yapı taşlarından ilham alınarak üretilen eser; belirlenmiş bir ölçekte ve yapısı gereğince, galaksimizin mikro hali olan ve yıldız tozu olarak tanımladığımız karbondan meydana gelen hücre yapılarımızdan esinlenerek, organik mikro ve makro bağlantıları tasvir etmektedir. Hepimiz birer yıldız tozundan oluşmaktayız ve kainata direkt olarak bağlıyız.

Cassini's Diaries
Sound of Saturn

Satürn’ün ve dolayısıyla Cosmos’un yapı taşlarından ilham alınarak üretilen eser; belirlenmiş bir ölçekte ve yapısı gereğince, galaksimizin mikro hali olan ve yıldız tozu olarak tanımladığımız karbondan meydana gelen hücre yapılarımızdan esinlenerek, organik mikro ve makro bağlantıları tasvir etmektedir. Hepimiz birer yıldız tozundan oluşmaktayız ve kainata direkt olarak bağlıyız.

Cassini's Diaries
Sound of Saturn

Satürn’ün ve dolayısıyla Cosmos’un yapı taşlarından ilham alınarak üretilen eser; belirlenmiş bir ölçekte ve yapısı gereğince, galaksimizin mikro hali olan ve yıldız tozu olarak tanımladığımız karbondan meydana gelen hücre yapılarımızdan esinlenerek, organik mikro ve makro bağlantıları tasvir etmektedir. Hepimiz birer yıldız tozundan oluşmaktayız ve kainata direkt olarak bağlıyız.

Canvas

Sonsuz Uzay’da ve gezegenimizde naturel olarak bulunan geometrik şekillerden dikdörtgen, simetri eksenine sahip olan bir forma sahiptir. Eksenlerinin kesim noktası tüm köşegenlerin kesim noktasıdır ve merkeziyeti temsil etmektedir. Bu noktaya simetri merkezi adı verilmektedir. Bunun yanında küre ise mükemmelliği ve pürüzsüzlüğü temsil etmektedir. Dairesel olan küre ve ona zıt olan köşegenli dikdörtgenin bulunduğu bir komposizyondan meydana gelen eser, gezeneginimizin ve Uzay’ın doğasında bulunan zıt formları öğe olarak belirlemiştir. Kaniatın aşkın doğasını merkezi bir pencereden; yani kendi ekseninde hareket loopunu sürdüren Dünyamız’dan izlemenin tasvirini sanatsal bir tasarım ile sunmuştur.

Impeccability

Ses frekanslarının herhangi bir düzlemde bıraktığı izlerden yola çıkarak tasarlanan eser, frekansların doğal formlarını düzlemlerden, şekil prensiplerinden ve alanlardan bağımsız olarak sonsuz bir ortam içerisinde pozitif ya da negatif olmak üzere enerjiye dönüşmemiş henüz yüklü bulunan hali hayal edilerek meydana getirilmiştir. Doğadaki mükemmelliğin aksine, mükemmele ulaşmadan bir adım öncesini inceleyen eser kinetik ve statik enerji değişimlerinin arafını nötür renk komposizyonu ile temsil etmektedir.

Born

Büyük patlamada ortaya çıkan fizikokimyasal veya elektrokimyasal özellikler gösteren elementlerin renklerinden ve mikroskobik görüntülerinden elde edilen bilgiler ile tasarlanmış olan eser, medeniyetimizin yüzyıllardır gökyüzüne bakarak sorduğu “Nereden geliyoruz?” sorusunun cevabını arayan insanlığın, bu cevabın bir parçası olmasını ve özünde uzaklarda aradığı gizemi kendi yapı taşında bulma halini ilham alarak; insanın ve Cosmos’un bütünlüğünü imgelemektedir.

Planet Saturn

NASA Uzay aracı Cassini’nin zaman yolcusu bir romantik kahraman olması durumunda güneş sistemimize bakışının nasıl olacağını düşleyen eser, mitolojide zaman tanrısı olan Satürn’ü, Cassini’nin gördüğü Saturn’ü ve beraberinde zamana bakış açımızın nasıl değişeceğini betimliyor.